Anla(ma)mak

Sevilay Durmuş
3 dakika
-+=

Her seher tan yerinde bu koca/mış dünyanın bir tel saçının daha ağardığını anlarsın…

El üstünde tutamadıklarını omuzlar üstünde tutup taşıdığın gün artık vaktin geç olduğunu anlarsın…

Bir ameliyathane önünde üç adım ileri üç adım geri dönüp durduğunda yeryüzünün o kadar da geniş olmadığını anlarsın…

Herkesin haklı olduğu bir dünyada ey dost, haksız çıkmanın da bir ayrıcalık olduğunu anlarsın…

Yüksekte sandığın insanların aşağıdakilerin sırtını basamak yaptığını görünce, merdivenin sadece tahtadan yapılmadığını anlarsın…

Altın kalplilerin, kimsesiz hayatlara dokunuşunu görünce simyanın gücünü anlarsın…

Yüreklere ateşin düştüğü şehit evlerinde alevin aslında her yuvayı ısıtmadığını anlarsın…

Çatlamış, nasırlı ellerde estetiğin değil emeğin daha güzel göründüğünü anlarsın…

Sırtını dünyaya döndüğün gün Yusuf’un gömleğinin neden arkadan yırtık olduğunu anlarsın…

Anlarsın elbet bir gün ey dost anlarsın!

Başı dik, ayakları mağrur yere basanları gördükçe toprağın nasıl incindiğini anlarsın…

Gözlerini kapayıp içine içine döndükçe bu âlemin görmediklerinden ibaret olduğunu anlarsın…

Bu dertli başını taştan bir yastığa koyduğunda her şeyin nasıl geçip gittiğini anlarsın.

Alın yazını kara yazmışsa felek, kâtibe küsme Hükm-ü Hüda’dandır, gün gelir hikmetini anlarsın…

Dert dolu dünyaya doğduğun gün anne karnının cennetten bir köşe olduğunu anlarsın.

Güç peşinde nefsin dibi delik torbasını doldurmak için çırpınıp durduğunda deliğin torbada değil içinde olduğunu anlarsın…

Kendini anlatmak için çırpınıp durduğunda sözlerinin karşındakinin anladığından ibaret olduğunu da anlarsın.

Nasihatleri kayda almazken musibetin nasıl bir terbiye edici mürebbiye olduğunu anlarsın.

Susmayanları uzun uzun dinleyince sükûtun nasıl bir derin cümle olduğunu anlarsın.

Esselatü hayrün minen nevm sadasının sırrını bir ömrü gaflet uykusunda geçirip son demde uyanınca anlarsın.

Anasıdan bir kordonla beslenen dişsiz bebeği gördüğünde Rezzak olanı anlarsın.

Nasılsa el altında dediğin insanların aslında gönlünün yerle bir olduğunu fark edince kaybının ne olduğunu anlarsın.

Ak sakallı pir değirmencidir bu dünya, sabır taşında ömrünü nasıl öğüttüğünü un ufak olunca anlarsın …

Bütün bildiklerinin yükünden kurtulduğunda “hiç” olabilmenin hafifliğini anlarsın.

Dünya menfaatinde payidar olabilmek için kıran kırana geçen mücadelede payına düşenden ferâgat edebilmenin faziletini anlarsın.

Kitabı defteri terk edip hakikatin peşine düşünce gönüllerde sayfa sayfa yazan insanı anlarsın.

Sevdiğini sanırsın anayı, babayı, yâri yâreni, Hakk’ın muhabbet ummanına dalınca yüzme bilmediğini anlarsın.

Hep bir “yarın” endişesiyle, vesveseyle yaşarken bir emanetçi olduğunu unutup tevekkülü terk ettiğini anlarsın.

Anlarsın ey dost! Anlarsın bir gün, seni de anladığını söyleyenlerin sözünün bir kuru iddiadan ibaret olduğunu…

Kitabın da kelâmın da kalemin de bir hakiki sahibinin olduğunu, sükûta sığınınca anlarsın…

Niceleri gelmiş niceleri geçmiş bu ihtiyar dünyanın kucağından, şöhretinin bir mezar taşından ibaret olduğunu okuyunca ibret gözünün açıldığını anlarsın.

Her şeyi gücünle, kabiliyetinle kendinin kazandığını sanıp da çetin bir imtihana tâbi tutulduğunda Hakk’ın nasibinin ne olduğunu anlarsın.

İncinmiş bir gönülle teselli arayıp dururken orada burada aslında tesellinin de tecelliyle içine doğduğunu anlarsın.

Ekmeğe suya toprağa ve tuza hürmet ederken Hakk’a şükranın lezzetini anlarsın.

Hâsılı kelâm;

“Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu”, düsturunca tefekkür edersen birliğin sırrını anlarsın…

7 Yorum

Yıldız Çetintaş 14 Ağustos 2023 - 11:40

Uzun süredir bu kadar içime işleyen bir yazı okumamıştım. Gönlünüze sağlık. Tekrar tekrar dönüp okumak isteyeceğim bu sayfayı. Ama siz bizi yeni yazılarınızdan mahrum etmeyiniz lütfen.
Muhabbetlerimle

Cevapla
Rana cansu orhun 14 Ağustos 2023 - 12:02

“Yazmayı bilmek için okumayı bilmeli,
Okumayı bilmek için yaşamayı bilmeli.”
Yazıda görüyoruz ki sevilay hanım okumayı da yaşamayı da profesyonel bir şekilde yapıyor.Bir sonraki yazısını dört gözle bekliyorum.

Cevapla
Ayşe Karahamza 14 Ağustos 2023 - 12:38

“Sırtını dünyaya döndüğün gün Yusuf’un gömleğinin neden arkadan yırtık olduğunu anlarsın…”
Ne kadar harika bir üslup.. Belli ki gonluyle gören nadir insanlardan biri Sevilay Hanım. Yüreğinde taşıdığı guzellikler ile tanışmayı çok isterdim.
Yüreğinize sağlık:)

Cevapla
Sultan Çetin 14 Ağustos 2023 - 20:54

Yaşayan bilir, bu yazı yazılmamış yaşanmış olmalı bana bu hissi verdi. Merakla sonraki yazılarını bekliyorum.

Cevapla
Lütfiye Batum 16 Ağustos 2023 - 17:43

Yazınız içime işledi tekrar tekrar okudum, kaleminize yüreğinize sağlık 🙏❤️❤️❤️❤️❤️❤️

Cevapla
Sevilay Durmuş 18 Ağustos 2023 - 12:12

Bu güzel değerlendirmeleriniz için gönülden teşekkürler. Daha nice güzellikleri paylaşmak dileğiyle efendim…

Cevapla
Tuğba 7 Eylül 2023 - 16:04

Hissetmeden bu kadar derin yazılamaz sanki kaleminize sağlık Sevilay hanım öyle bir yazı olmuş ki yer yer silkelendim kendime geldim.. yer yer utandım.. yer yer sevindim umutlandım…

Cevapla

Yorum Yaz

Hizmetimizi geliştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Ayrıntılı bilgi Tamam