Çığlık ve Belki Hatırlanan İnsanlık

Dila Bezmen
4 dakika
-+=

Çılgınca bir şey yapsak ya hep beraber;

Aynı anda ve hep bir anda,

İlk kere ve son kere,

Nefesimiz tükenene kadar,

İnsan gibi, çığlık atsak ya bir solukta.

Görür müyüz dersin, o zaman birbirimizi ve kendimizi?

Duyar mıyız, o zaman bir olan sesimizi?

Yolda bir gün, hadi olsun o gün, günlerden bugün. Yürüyorsun belki, belki sadece oturuyorsun bir bankta, denizin önünde, kulağında bir müzik sonra beklenmedik bir anda, hatta bir anda bitiyor elindeki makinanın şarjı, mecburen kaldırıyorsun kafanı ve bakıyorsun. Bakıyorsun ve görüyorsun, dinliyorsun ve duyuyorsun, hissediyorsun. Etrafın yabancı. Tanıdıkların mı? Daha da yabancı. Tüm gözlerde bir bulanıklık bir boşluk, kelimelerde ise anlamsızlık, aynılık. Bakıyorsun etrafına sanki ilk defa. 

Az ileride yolda yürüyen bir genç, oldukça da yakışıklı hatta, gözün takılıyor, kıyafetler tarz, telefonda konuşuyor, kızgın galiba;küfrediyor. Sanırım arkadaşı da ona küfrediyor ve sanki komik geliyor ona; gülüyor. Şaşırıyorsun; öylesineymiş diyorsun, sıradan anlamsız bir konuşma… 

İki sevgili sarılmış muhabbette, çok uzaktan bile buram buram aşk kokusu geliyor. Aylardan Mayıs. Baharın en güzel hâli.Sendeki duygu değişiyor hemen; hoşuna gidiyor, hem de nasıl desem biraz da kıskançlık mı? Yok yok, istenç hali; hayaller sarıyor seni, yaşama hali. Yavaş yavaş sana doğru yaklaşıyorlar, adamın gözü yan banktaki kızın bacaklarında, kızın eli adamın cüzdanında, aman diyorsun yine, bildiğimiz sıradan aşk ama onlar için pek sorun yok sanırım, belki de yanlış senin düşüncelerinde.

Biraz ileride şık giyimli bir kız hızlı hızlı yürüyor. Denize bile bakacak vakti yok, geç kalmış bir şeye ya da her şeye… Yaşlı teyzeye çarpıyor hemen önünde, “off” teyzenin cüzdan, zar zor aldığı iki elma, haftalardır hayalini kurduğu çikolata, tabi kendi ve düştüğü için yıkılan gururu hep beraber yerlerde. Sende bir korku, endişe… Kız farkına bile varmıyor, geç kaldığı yere doğru hareketine devam ediyor, şimdi bir de martı üzerinde iki çocuk hızla teyzenin üzerine… sen “aman” derken kim bilir kaçıncı kere, en hızlı halinle yerdeki kadını, ezilmekte olan gofreti, çalınmakta olan cüzdanı alıp, “iyi misiniz?” diyorsun. Cevap yok, kadın sanki salondaki koltuktan kalkmışçasına bakıyor ve gidiyor, tıpkı her yere geç kalmış kız gibi. 

Sende beliren deli sorular, etrafını saran anlaşılmazlık hissi, yalnızlık, bir duygu karmaşası, insanların gözlerinde ise hissizlik, aynılık. İrkiliyorsun “neden?” diye kalpten gelen bir soru ile. Yanına yaklaşan çocuk, daha küçük belki 8 belki 10 yaşında, kısa saçları dalgalanıyor rüzgârda. Gözleri deniz; dipten geliyor ışıltısı. Enerjik ama her yere geç kalan kız gibi değil, her şey sanki onun zamanında. Soruyor tekrar “neden?”, vazgeçmeye niyeti de yok “ne neden?” diyorsun, seni gören biri olmasının şaşkınlığı ile. “Neden yardım ettin yere düşen o kadına, hem de öbür çocukların sana çarpma ihtimaline karşı ve hatta elindeki makinayı yere düşürmene rağmen?” İçinden öyle gelmiş çünkü ne cevap verilir ki bu soruya, bu sefer sende nefessizlik. Deminden beri beyninin içinde susmayanlara inat, gelen sessizlik. “İnsanlık hali” diyorsun duyulamayacak şekilde. Duruyorsun anlamaya çalışıyorsun önce kendini, kendi duygularını, seni sen yapan her bir yapı taşını ve anlatıyorsun karşındaki çocuğa yükselen ve heyecanlanan bir tonda “sadece insanlık.” Çocuk sabırla bakıyor sana, içine işliyor bakışları. Çocuğun sende iz bırakacağına daha yaşamadan emin, cevap veriyorsun, “Belki diyorsun, ben insanlığımı kaybetmezsem karşımdakilere de hatırlatabilirim. Yapacak neyim var ki, sessizce direnmekten başka?” Biri daha geliyor, kahverengi gözleri toprak gibi sıcacık “iyi misiniz?” diyor, sonra başka biri “geçmiş olsun” diyor. Sesler yükseliyor mayıs sabahında yollardan birinde, denizin kenarında. Duyunca, duyulunca, sesler bir olunca ne güzel geliyor sessizce atılan çığlıklar bile. 

Aklım karışık,

Karmakarışık duygularım, duyularım.

Hissizleştim de galiba, uyuştum.

Deli gibi yazmak istiyor canım,

Anlatmak, ağlamak, bağırmak ve temizlenmek.

Ama her yanım boşluk.

Ama dedim ya, aklım karışık, hislerim karmakarışık.

Sessizce ağlamak istemiyorum derinden ve yalnız artık.

Ağlayacaksam deli gibi ağlamak,

Ya da bağıra bağıra koşmak istiyorum yollarda.

Ama yetmiyorum ki bir ben, tek başıma.

Etrafıma bakıyorum hep boşluk, gözlere bakıyorum aynı insansızlık.

Sonra bir sessizlik kaplıyor içimi ve bir karanlık,

Derinleşiyor korkularım ve yalnızlığım.

Düşünüyorum da…

Belki de seninle paylaşamadığımdan; hissizliğim,

Bir olamadığımızdan, omuz omuza savaşamadığımızdan; yalnızlığım,

Ben bakamadığımdan sana, gözlerinin en içine,

Sense benden yana hiç bakmadığından; güçsüzlüğüm.

Çılgınca bir şey yapsak ya hep beraber;

Aynı anda ve hep bir anda,

İşte bu soğuk bahar ayında.

İlk kere ve son kere,

Nefesimiz tükenene kadar, 

Deli gibi, çığlık atsak ya bir solukta.

Görür müyüz dersin, o zaman birbirimizi ve kendimizi?

Duyar mıyız, o zaman bir olan sesimizi?

Hisseder miyiz işte o zaman dersin, çığlığını kendimizin ve o en sevdiğimizin?

7 Yorum

Büşra Demir 25 Haziran 2023 - 14:41

Ne güzel anlatmışsınız bugünün insanının hissizliğini ve anlam arayan bir insanın çaresizce her gözde bir duygu, bir mana bulma çabasını. Belki herkes bu arayışa düşüyor ama hayatı kaçırmamak adına hızlıca üzerini örtüyor. Örtmeyip aramaya çabalayanlar bu yüzden daha çok yazmalı, daha çok konuşmalı. Ruhlara dokunabilme ümidini hiç yitirmeden…

Cevapla
Rengin Bezmen 25 Haziran 2023 - 15:13

Duyarlı kalbinden etkilendim.. hep yaz..
bir olalım, yalnızlar sahilinde..

Cevapla
Feruza 25 Haziran 2023 - 19:11

Harika olmuş,elleriniza salik,çok bayandim ,başarilariniz daim olsun! Sevgilerimla Feruza.

Cevapla
Sumru Bezmen 26 Haziran 2023 - 10:24

Bu içtenliğine devam etmeni diliyorum…

Cevapla
Nazım 26 Haziran 2023 - 13:13

Heyecanla kitabını bekliyorum.. Hadi devam..

Cevapla
Sümeyra Öztimur 28 Haziran 2023 - 23:49

“Bir” olabilmeye dair umudumu yeşerten hoş ve nahif bir anlatı; teşekkürler. 😊 🙏🏻

Cevapla
Arzu Okumuş 1 Temmuz 2023 - 15:51

Mayıs. Deniz. Sessizlik. Farketmek ve insan olmak. Bir yazıda, bir şiirde bir konuşmada ruhumu uyandıran sözcükler. Duydum sessiz çığlığını Dila Hanım. Yalnız değilsiniz.

Cevapla

Yorum Yaz

Hizmetimizi geliştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Ayrıntılı bilgi Tamam