Yoksunluğun Ötesinde

Mesude Uygur
2 dakika
-+=

Tarih boyunca pek çok filozofun mutluluğun ne olduğu hakkında kafa yordukları bilinir. Yaşamın amacının mutlu olmak olduğu mu? Yoksa hiçbir zaman gerçek mutluluğun bu dünyada mümkün olamayacağı mı? İnsanoğlu mağara duvarlarında bulunan yazıtlardaki kadim bilgilerde ya da post modern makalelerde bu konuyu her daim incelemiştir.

Yaşamda başımıza gelen olumsuz olaylar kaçınılmaz olduğunda ondan kaçmak için hep yeni bir sayfa açmak isteriz. Bizi yoran, bunaltan, sıkışmış hissettiren, ayağımıza prangalar bağlanmış gibi bizi ağırlaştıran kısacası mutsuz eden şeylerden kaçmak kurtulmak iyi bir fikir gibi gelir. Ve bunun için hep sıfırdan başlamak gerektiğine inanırız.

İnsanın temiz, hiç karalanmamış bir sayfa gibi yepyeni bir hayata başlaması bir bilim kurgu filminde kuantum fiziğinin bahsettiği paralel evrenler arasında geçiş yapmak olmasa gerek. Evren bizim geçişler yapmamıza izin vermese de bir an bile durmayan değişimi idrak ettiğimizde, o değişimi bilip ona inanarak teslim olduğumuzda sonsuz olasılık olduğunu ve mümkünlerin hepsinin gerçekleşmesinin mümkün olduğunu söylüyor.

Yani yeni bir sayfa açmak hayata, yeni bir hayal kurmak demektir. Hayal kurmak istemek demektir. İstemek mahrum olduklarımızdan kaynaklanır diyordu bir kitapta. Var olan potansiyelimiz neyse o kadarını isteyebiliyoruz belki de. Sonsuz mutluluk ya da sonsuz mutsuzluk diye bir şey olmadığına göre değişmek istediğimizde, hayatımızda farklı olacak şeyler bizim başımıza gelen olaylar ve bunlar hakkındaki duygularımız değil, bizzat bizim kendimiz olacaktır. Özünü bulmaktır belki de yeni bir hayatta farklı olacak olan şey.

Özümüz, içinde büyüdüğümüz kültürden, aileden, aldığımız eğitimin çıktılarından kısacası tüm koşullandırılmalarımızdan, zihnimizdeki tüm şemalardan kurtulmuş halimizdir. Bu halimizle her şey çok farklı olabilir artık yeni yaşamımızda. Akışa teslim olan, seven, hisseden, kabul eden, hoş gören oluruz. Yumuşak, sertten güçlü dür der Siddhartha. Sert olmaktan kurtuluruz. Aşk olur yeni hayatımızda, delilik olur, kahkaha olur. Tam olmayız eksik oluruz, ayrışmayız bütün oluruz. Denge de oluruz. Kim bilir yeni hayatımıza içimizde saklanan o çocukla devam ederiz. Dans ederiz onunla, sarılırız, keşifler yaparız.

Hayatımızda yeni bir sayfa açmak istiyorsak, bütün olasılıkların gerçekleşebileceğine inanmalı ve bu inançla yoksun olduğumuz her şeyi istemeliyiz evrenden. Özümüzün potansiyelinde var olan ama yoksun kaldığımız her şey ortaya çıktığında hayatımızın nasıl değiştiğine hayranlıkla şaşar kalırız.

Yorum Yaz

Hizmetimizi geliştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Ayrıntılı bilgi Tamam