Gözlerinden akan aşkla yıkanıp pîrüpâk olam Sözlerini kement gibi nutkuma sarıp lâl olam İstîdâdıma yakarıp avuçlarında can bulam Ellerinle gergefine işlediğin nakış olam Canımı…
Rabia Yıldırım
Rabia Yıldırım
Tam zamanlı anne, yarı zamanlı editör... Müzik tutkunu amatör bir nağme... Sadırlar kadar satırlardan da nasibini almaya çalışan bir öğrenci...
-
-
“Şeb-i Yeldâ da uzar fecre kadar kıssa-ı aşk Tâ ki Mecnun bitirir nutkunu Leyla söyler…” İşte o gece, Aliye iç âleminde yaşadığı çetin kış…
-
Gökyüzü her zaman bu kadar mavi miydi? Kuşlar şarkı söyleyebiliyor muydu? Ağaçlar gerçekten yeşilin bütün tonlarını bünyesinde barındırır mıydı? Güneş yüzüne güler miydi insanın…
-
önceki bölüm… Aliye günün belli saatleri Ardıç Ağacını ziyaret ediyordu. Tepelerinde cıvıldayan Ardıç Kuşunda gördüğü hikmet, gönlündeki huzuru bir anlıkta olsa tekrar yeşertiyor, mutlak…
-
Bu hikâye, insanların dallarına çaputlar bağlayarak gölgesinde dualar ettiği, aynı dallar vasıtasıyla hastalıklarına şifa bularak bünyesini güçlendirdiği “Ardıç Ağacı” ile güzel sesiyle ruhları dinlendiren…
-
Gün batıyor, gökyüzü günün emanetlerini bir sonraki güne devretmek üzere toparlanıp gitmeye koyuluyor… Boğazın eşsiz manzarası, insanın gözünü ve gönlünü şenlendiren o büyülü portre,…